Bir çok yıl geçti üzerinden yazdığımdan beri alttaki satırları. Zeytin ağacı o kadar verici bir ağaç olmasına rağmen fedakar insanlar gibi hiç kıymet görmedi. Hırpalandı. Terk edildi, yok edildi. Fedakar, sanatkar insanlar gibi.
En büyük, en yaratıcı, yaratan insanların da, en görkemli eserleri , onlar bu acımasız insanların yaşadığı küreden , yaşadıkları sancılar, yıkılışlarından tekrar tekrar dirilişlerinden doğan, o en muteşem eserleri gittikten yüzyıllar sonra anlaşılmadı mı?
Doğa öcünü, intikamını istemeden alır sizen aniden. Ansızın bir depremle yerle bir olursunuz, bir sel ile akıntıya kapılır sevdikleriniz, hayallerinizle birlikte .
Köşeye sıkışmış ürkek bir hayvana dönüşür doğa sizi yüzünüzden paralar, parçalar.
Yapmayın zeytini rahat bırakın. Kurursa kurursunuz !
Zeytinyağının gizemini bilir Egeliler ta eskiden beri.İnce narin bedeninin ,her dem yeşil griye çalan yapraklarının arasındaki meyvelerinden gelir zeytinyağı.
Betonlaşmaya karşı koymaya çalışsa da bu narin ağaç pek de başaramaz. Hırçınca vurulur sırıklar üzerine o tek tek toplanan zeytinleri almak için defalarca.Küser bu defa zeytin ağacı,küser vermez meyvesini öteki sene.Sonra zeytinciler der bu sene mahsul yok.Bilmezler anlamazlar küstüğünü.
Her şey bu kadar yozlaşmamışken rahmetli babaannem Huriye Doğrucuoğlu’na sorarlarmış kabul gününe gelen misafirler.Huriye Hanım,( dedim ya her şey bu kadar , eskiler birbirlerine hanım bey diye hitap ederlerken)Ne kadar leziz olmuş bu kurabiyeniz tarifesini verir misiniz?
Folluktaki yumurta,çuvaldaki un,keçiden çıktığı kadar süt, lancadaki yağ dermiş,nükte edermiş.
İşte bu yüzden zeytin ağacı bu kadar yıpranmışken, beton binaların arasına sıkışmışken,yediğimiz,içtiğimiz her şeyin içine kimyasal maddeler karışmışken,dalındaki meyvenin adı organik olmuşken, babaannemin tarifi benim tariflerime benzediğinden aslında bir tarifi yok , hissi var. Malzemesi de pek tabi . Ben de anneannem Perihan Kocabıçak’ın yarım asırdır yaptığı o çok mu çok meşhur tuzlu kurabiyesinin tarifini sizinle paylaşmaya karar verdim
Tarifi uygularken folluktaki yumurtayı bulabilir misiniz bilinmez ama..Şişedeki kadar zeytinyağını Ayvalık’ta bulacağınız kesin..
Şimdiden afiyet bal şeker olsun..
1.5 bardak zeytinyağı
1 büyük limonun suyu
1 şise maden suyu
2 paket kabartma tozu
1 tutam tuz
1 adet yumurta sarısı ( hamurun içine)
1 adet yumurta akı susamları yapıştırmak için
Bir bardak susam
Aldığı kadar un
Bütün malzemeleri karıştırıp ( bu mutfak terimini kullanmazsak olmaz) kulak memesi kıvamında bir hamur elde ediyoruz.
İstediğimiz şekli veriyoruz. Yumurta akına batırıp susama buluyoruz
175 derece’de 45 dakika üzeri pembeleşene kadar pişiriyoruz